Özellikle kurumsallık ve profesyonellik yolculuğundaki şirketlerde,
- 1. Kurumsal Stratejik Yönetim
- 2. Misyon, vizyon, strateji, taktik, eylem planlaması
- 3. Hedef pazar/bölge/ülke belirleme çalışmaları
- 4. Yurt işi/yurt dışı pazar giriş stratejileri
- 5. Direk/Indirek satış süreçleri
- 6. Satış takımlarına ayrı yönetime ayrı satış ve pazarlık koçluğu
- 7. Fark yaratan B2C/B2B pazarlama strateji ve planları
- 8. Pazarlama uygulamaları
- 9. Bayi değer önerileri CANVAS çalışmaları
- 10. Turquality uygunluk çalışmaları
konularında farklı bakış açıları ve değer yaratan danışmanlık ve koçluk çalışmaları sunduğum hizmetler arasında. Klasik ”söyleyen ama yapmayan, yaptırtmayan, elini taşın altına sokmayan” danışmanlık anlayışı yerine ”kapsayıcı, iş birlikçi, şöyle yapalım mı diye ortak aklı bulan ve haydi birlikte yapalım şeklinde harekete geçiren” ve tecrübe aktarımını önemseyen, daha fazla koçluk ve mentörlük modellerinin kullanıldığı modern danışmanlık anlayışıyla çözemeyeceğimiz sorun olmayacaktır. Yapamayacağım bir şey varsa ben yapamam diyen, bilgi ve tecrübesinin farkında olan, edere değil değere önem veren bir danışmanla, Uluslararası Koçluk Federasyonun (ICF) akredite bir koç ile daha doğrusu bir yol arkadaşıyla çalışmak isterseniz doğru yerdesiniz.
Merkezinde insan faktörünün yer aldığı metodolojimizin altyapısını işin mutfağından yöneticiliğe uzanan, farklı ülkeleri, kültürleri, farklı zorlukları barındıran bir iş tecrübesi, gerçeğe dayanan veriler, güncel araştırmalar ve başarısı kanıtlanmış iş vakaları ve senaryolar oluşturuyor. Problemin özüne inen ve somut çıktılar yaratan programlar ile kurumunuzun potansiyelini serbest bırakıyoruz.
Günümüzde yapılan eğitimlerin bize göre iki adı var. Ya powerpoint ile insan bayıltma sanatı denilebilir ya da propaganda. Farketmez. İkisi de aynı kapıya çıkar. Doğruları ya da doğrularınızı başkalarının kabul etmelerini istersiniz. Ya şimdiye kadar ki doğrular, doğru bilinen yanlışlarsa…
Evren Aksoy: “Her ne kadar aşağıda bulacağınız seçeneklere eğitim deseniz de ben bunlara paylaşım adını vermeyi daha uygun buluyorum. Paylaşmak bilgiyi çoğaltıyor. Bu konu hakkında hakkımda bırakılan yorumlardan biri bana vizyon açtı: Katılımcılara ”şimdiye kadar ne kötü eğitimler almışız” dedirtmek.
Bu programlar sonucunda hedeflediklerim, hep piyasada bu işi çok iyi yapar denen kişilerden aldığım programlarda ortaya çıktı. Hep bir şey eksikti, hep bir şey yavan geliyordu. Ya eğitim harika oluyordu ancak eğitmenin profesyonel hayatının yok/az olmasından ötürü uygulamaya dayanamıyordu ya da sırf uygulama anlatılıyor işin teorisi eksik kalıyordu.
Bu programlardan hangisini seçerseniz seçin, katılımcılar o konuda eğitimli ve dahası tecrübeli, bizzat senelerce o işin uygulamasını yapmış, aynı zamanda bu eğitimleri de ON yıldır büyüklü küçüklü firmalara ve 2,000’in üzerinde bireysel kişiye vermiş hala aktif bir profesyonelden alacaklar.
Yapacağımız programlar sonunda katılımcılar işleri başına döndüklerinde bu odaklı gelişim programından aldıklarını hemen uygulamaya geçirebilsinler istiyorum. Ne sabun köpüğü ne de kocaman bir bilgi bombardımanı.
Dolayısıyla bu egitimleri teorik olmaktan uzak, tartışmalar içeren, birbirinden öğrenmeli, oyunlarla süslenmiş, etkileşimli, eğlenceli ve interaktif kılmaya çalışıyoruz.
Gerçekten kim olduğunuzu biliyor musunuz? Nelere muktedir olduğunuzu, neler yapabileceğinizi, başarabileceğinizi…Hem de kimsenin yardımı ve evrenin torpili olmadan…İşte sır bu.
Boşverin çekim yasasını falan, size paketleyip satmaya çalıştıkları tek gerçek var. Ya bu gerçeğin farkında olursunuz ya da farkında olanların esiri olursunuz. Gerçek şu ki, negatif bir zihinle pozitif bir yaşam yaşayamazsınız. Nasıl mı kurtulacaksınız bu döngüden, değişmek mi istiyorsunuz gerçekten?
O zaman fabrika ayarlarına geri döneceksiniz. Bilimsel verilerle konuşmak gerekirse onu da yapabiliriz, beyniniz negatif olan hiçbirşeyi anlamıyor, hepsini reddediyor, ta ki siz bu ayarları bozana kadar. Dolayısıyla fabrika ayarlarınıza geri döndüğünüz anda muhteşem bir yaşamın kapılarını açmış oluyorsunuz.
İşte bu iş bu kadar basit değil, fabrika ayarlarına dönmek istiyorsunuz ama olmuyor değil mi? Fena bozmuşsunuz kendinizi, bir tamirciye ihtiyacınız var.
Evet o tamirci de tahmin ettiğiniz gibi biziz. Neyi mi tamir ediyoruz? Bozulmuş olan edindiğiniz kötü huyları tamir etme işlevinizi tamir ediyoruz. Nasıl mı tamir ediyoruz? Merak etmeyin, sizden ve kendi kaynaklarınızdan başka hiçbirşey kullanmadan yapmaya çalışıyoruz bu işi… Sanmayın bizim hayatımızda herşey muhteşem ve 10 numara, tabi ki değil. Ama mücadelemizi keyifle yapıyoruz. Abuk sabuk insanlarla hiç mi karşılaşmıyoruz, hem de fazlasıyla. Sizin tırmandığınız sinir ve tahammül merdivenini biz de tırmanıyoruz ama siz orada kalırken biz bir bir tırmandığımız basamakları iniyoruz. İşte bunu başarabilmek uzun ve sonsuz bir yolculuk.
Inspira kurucusu Evren Aksoy: Ben kişisel yolculuğuna çocuklarımın doğumuyla çıktım, her gün yeni bir öğreni ile keyifle yolculuğumu sürdürüyorum. İşte siz de böyle bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, kararlıysanız ve işte tam zamanı diyorsanız bu yazıyı okuduğunuzda, size şunu söyleyebilirim: Çok iyi bir yol arkadaşı olabiliriz.
Unutmayın hayatlarımızı yaptığımız seçimlerle yaşıyoruz, işler ters gittiği zaman kurban mı olacağınız oyuncu mu olacağınız size ve tamir görüp görmediğinize kalmış. Önemli olan kaç kere düştüğünüz değil, her seferinde kalkıp kalkamadığınız. Kalkmak ve oyuncu olmak istiyorsanız, değişmek istiyorsanız, fırsat parmaklarınızın ucunda… Yardıma hazırız…